Gen Nedir? Genlerin Kanser Gelişimi ile Nasıl Bir İlişkisi Vardır?
İçindekiler
- Genlerin Kanser Gelişimindeki Rolleri
- Kolorektal Kanser Gelişiminde Genlerin Önemi
- Kan Testleri Ve Genetik Bozukluğun Tespiti
- Kalıtsal (Irsi) Kalın Bağırsak Kanseri
- Ailesel (Familyal) Adenomatözpolipozis (FAP)
- Herediter (Kalıtsal) Non-Polipoziskolorektal Kanser (HNPCC)
- Ailesel Kalın Bağırsak Kanseri
- Rastlantısal (Sporadik) Bağırsak Kanseri
Genlerin Kanser Gelişimindeki Rolleri
Kalın bağırsak kanseri oluşumunun genlerle ilişkisi oldukça karmaşıktır. Bu bölümde gen ve genlerin kanser gelişimindeki rolleri hakkında olabildiğince sadeleştirilmiş bilgi verilecektir.
Basit olarak genler, canlının bazı özelliklerini taşır. Genler hücrenin çekirdeğinde bulunan, kromozomlar içindeki özel birimlerdir. Her genin birbirinden farklı görevleri vardır. Saçımızın renginden parmak şeklimize, kan grubumuza kadar tüm özelliklerimizin belirlenmesinde ve ortaya çıkmasında belirleyicidirler.
Kromozom
Yukarıda da belirttiğimiz gibi genler canlının bazı özelliklerinden sorumludur. Canlının tüm özelliklerini belirleyen genetik yapımız ve çevresel faktörlerin tümüdür. Kısaca canlıların tüm özellikleri "fenotip" olarak adlandırılır ve basit bir formül ile ifade edilecek olursa;
Fenotip | = | Genotip | + | Çevre |
Canlının Tüm Özellikleri |
Genetik Faktörlerin Tümü |
Çevresel Faktörlerin Tümü Beslenme, yaşam şekli, alışkanlıklar vb. |
Yani canlının bazı özelliklerinin daha çok genler tarafından, bazılarının ise daha çok çevresel faktörler tarafından belirlendiği söylenebilir. Kalıtım yoluyla ebeveynlerimizden (anne ve babamızdan) bize geçen ve zaman içinde bir miktar değişime uğrayan genlerimiz, hayat alışkanlıklarımızla beraber çalışarak bizim özelliklerimizi belirler.
Kolorektal Kanser Gelişiminde Genlerin Önemi
Kalın bağırsak kanserinin gelişimi için birden çok genetik olaya ihtiyaç vardır. Bu genetik yapıdaki değişiklikler bir anda olmaz. Canlının hayatta kaldığı sürede bu genetik yapıdaki değişikliklere ek olarak çevresel birçok faktöründe eklenmesi hastalıkların gelişimine neden olur. Bunlar aşağıda basit olarak anlatılmaya çalışılmıştır.
Yapısal özelliklerimizin bazılarını anne veya babamızdan kalıtım yolu ile alırız. Anne ve baba çocukları olunca onlara kendilerinde olan bazı özelliklerini verirler. Örneğin saç ve göz rengi gibi bazı kanser oluşturan hasarlı genler de geçebilir. Bu genler çocuğumuzun tüm yapı taşları olan proteinlerinin düzenli üretimi için gereklidir. Fakat kalıtımla anne ve babadan gelen hasarlı genler çocuğa geçti ise bazı normal olması gereken protein üretimleri yapılamayacaktır. Bunun sonucunda bazı hastalıklar ortaya çıkabilir. Bunlardan biri de kalın bağırsak kanseridir.
Bazıları bireyin anne rahminde gelişimi sırasında olur ve sadece o bireyi ilgilendirir. Bazen anne ve babada herhangi bir genetik bozukluk yoktur. Fakat yavru gelişimi sırasında hasar oluşabilir ve sadece çocukta hastalık ortaya çıkabilir. İşte bu şekilde kalıtsal kalın bağırsak kanseri ailenin önceki bireylerinde görülmese bile bundan sonra yeni nesillere kalıtım yolu ile geçebilir ve yeni aile bireylerini etkileyebilir.
Yine bazen anne veya babada genetik bozukluk olduğu halde hastalık görülmez. Bu anne ve babalar sadece genetik bozukluğu bir çekinik genle taşıdıkları için hastalık ortaya çıkmaz. Bu bireylere taşıyıcı bireyler denir. Taşıyıcı bireylerde hastalık gözlenmese de onların çocuklarında hastalık olabilir. Çünkü hem anadan hem babadan hastalık geni alabilirler.
Bazı genetik bozukluklar da yaşadığımız sürede çevresel etkenlerle gelişir; Gen DNA’sında bazı çevresel ajanlar hasar oluşturabilir. Eğer bu çevresel ajanların oluşturdukları gen hasarları kansere neden olursa o zaman bu çevresel ajanlara karsinojenler adı verilir (örneğin sigara bir karsinojendir). Bu çevresel etkenler nedeni ile zaman içinde genler hasar görebilir veya tamamen kaybolabilir. Bunun sonucu vücudumuzdaki önemli bir protein üretimi ve önemli bir fonksiyon yok olabilir.
İşte bu yukarıda basit olarak anlatılan genetik olayın kalın bağırsağın iç yüzünü örten tabakanın yenilenmesi sırasında meydana gelmesi sonucunda kalın bağırsak kanseri oluşmaktadır. Genetik ve çevresel yapıda meydana gelen olaylar normal sağlıklı olarak her 7-10 günde bir yenilenen kalın bağırsağın iç yüzeyini örten tabakada değişikliklerin gelişimini başlatır. Buna ek genetik değişikliklerin ardı sıra eklenmesi ile önce erken polip, ardından geç polip ve devamında kalın bağırsak kanseri gelişimi gözlenir. Ortalama olarak bir polipten kanser oluşumu için geçen süre 8-10 yıl kadardır.
Polip ve Kanser Gelişimi
Kan Testleri Ve Genetik Bozukluğun Tespiti
Araştırmalar sonunda bazı kalıtsal kalın bağırsak kanserlerini kan testleri ile belirlemek mümkün olmuştur.
Kalıtsal (Irsi) Kalın Bağırsak Kanseri
Ailesel (Familyal) Adenomatözpolipozis (FAP)
Ailesel adenomatözpolipozis (FAP) kalıtsal kolorektal bir kanserdir. Kalın bağırsakta yüzlerce polip oluşumu görülür. Bu hastalık 5. kromozomda bulunan APC (adenomatözpolipoziscoli) geni ile oluşur. Etkilenen bir ebeveynin çocuklarının %50'sinde hastalık ortaya çıkar. Kan testi ile etkilenen kişi saptanabilir.
Herediter (Kalıtsal) Non-Polipoziskolorektal Kanser (HNPCC)
HNPCC diğer bir kalıtsal kolorektal kanseri oluşturur. Kromozom 2-3'de iki adet gendeki bozulma sonucu ortaya çıkar. hMSH2 ve hMLH1 bu hastalıktan sorumludur. Kan testi ile etkilenen kişi saptanabilir.
Ailesel Kalın Bağırsak Kanseri
Ailesel kolon kanseri kalıtsal olmakla beraber yukarıdaki iki kalıtsal tip gibi belirlenebilmiş herhangi net bir genetik bozukluk henüz belirlenememiştir. Bu nedenle kan testi ile de anlaşılamamaktadır. Bu tipte de ailede birçok bağırsak kanseri görülmektedir.
Rastlantısal (Sporadik) Bağırsak Kanseri
Kalın bağırsak kanserinin en sık tipi olan rastlantısal kalın bağırsak kanserinin tespitinde de tanıya yardımcı olabilecek bir genetik bozukluk henüz belirlenememiştir. Bu nedenle kan testi ile de anlaşılamamaktadır.