Pelvik Taban Hastalıkları
İçindekiler
- Pelvik Taban Nedir? Görevleri Nelerdir?
- Pelvik Taban Kaslarının Zayıflaması
- İzah Edilemeyen Pelvik Taban Hastalıkları
- Proktaljiya Fugaks (Proctalgia Fugax)
- Levator Ani Sendromu
- Koksidinya (Coccydinia)
- Anismus
- İşeme Bozukluğu
- Dışkılama Zorluğu (Obstrükte Defekasyon) - Kabızlık (Konstipasyon) - Dışkı Kaçırma (İnkontinans)
- Rektal Prolapsus
- Rektosel
- Pelvik Taban Hastalıkları Teşhisi
- Pelvik Taban Hastalıklarında Muayene
- Pelvik Taban Hastalıklarında Görüntüleme Yöntemleri
- Transanal Ultrasonografi
- Anorektal Fizyolojik Testler - Anorektalmanometri
- Defekografi
- Dinamik Manyetik Rezonans İnceleme
- Pelvik Taban Hastalıkları Tedavisi
- Pelvik Taban Hastalıkları Egzersizleri (Kegel Egzersizleri)
- Pelvik Taban Hastalıklarında Hatırlanması Gerekenler
Pelvik Taban Nedir? Görevleri Nelerdir?
Leğen kemiğinin (pelvis) iç kısmını örten ve leğen kemiği içinde bulunan idrar torbası (mesane), rahim, yumurtalık ve kalın bağırsağın son kısmı olan rektumun normal görevlerini yapabilmesi için destek oluşturan kas tabakasına pelvik taban denir. Kısaca leğen kemiği (pelvis) içinde tabanı oluşturur ve organlar bunun üzerine yer alırlar. Başka bir anlatımla pelvik taban, pubik (pubis) kemik (leğen kemiğinin ön kısmı) ve omurga kemiğinin alt kısmı (vertebra - kuyruk sokumu kemiği) arasında bir hamak gibi asılı duran kas tabakalarıdır. Bu destekleyici kas tabakaları pelvik taban olarak adlandırılır. Bu tabaka idrar torbası (mesaneyi), rahim ve bağırsakları yerinde tutma görevine ek olarak idrar torbası ve kalın bağırsağın çıkış kısmını da kontrol eder. İdrar tutma ve dışkı kontrol fonksiyonları bakımından bu kasın görevi çok önemlidir.
Pelvik taban (leğen kemiğinin alt destek tabanı) birçok kas grubundan oluşur. Bu kaslar leğen kemiğinin alt tabanını çevrelerler. Kas grupları önde leğen kemiğinin pubis denen kısmından arkada koksiks (kuyruk sokumu kemiği) denen kısma kadar tüm bu alanı çevreler. Bu kas tabakası içinden dışarıya açılan idrar yolu (uretra), kalın bağırsağın son kısmı makat (anal kanal) ve kadında rahim yolu dış ağzı, hazne (vajen) geçer.
Pelvik taban kaslarının 4 önemli görevi vardır;
- Karın alt kısmında ve pelvis içindeki organların yerlerinde durmaları için destekler.
- İdrar yolu dış ağzının ve makatın etrafını sararak idrar ve dışkı kontrolünü sağlar.
- İdrar ve dışkı yapma isteği geldiğinde bu isteğin mesane (idrar torbası) ve kalın bağırsağa iletilmesini sağlar.
- Uygun ortam olduğunda kaslar tamamen gevşeyerek, idrar ve dışkılamanın kolaylıkla yapılmasını sağlar.
Pelvik taban kasları, elimizdeki kaslar gibi istemli kontrol altındadır. İstediğimizde sıkar istediğimizde gevşetebiliriz. Bu kaslar organların içindeki düz kaslardan farklı çalışırlar. İdrar torbası ve kalın bağırsak içindeki düz kasların kontrolü, tamamen istemsiz sinir sistemi, yani bizim kontrolümüz dışındadır. Fakat idrar ve dışkılama yaparken pelvik kasları istemli olarak sıkarak işlem durdurulabilir veya kontrol edilebilir.
Bu fonksiyonlardan birinin etkilenmesi sonucunda idrar ve dışkılama fonksiyonları bozulur.
Pelvik Taban Kaslarının Zayıflaması
Pelvik taban kaslarının zayıflaması bazı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olur. Hastalıklara geçmeden önce kasların zayıflamasına ve güçsüzlüğe nelerin neden olduğunu inceleyelim.
Pelvik kaslarının güçsüzleşmesinin bazı sebepleri şunlar olabilir;
- İleri yaş
- Doğum yapma (doğum sayısı arttıkça sorun artar)
- Uzamış - zorlu doğum
- Geçirilmiş ameliyatlar (rahim - bağırsak - idrar yolları ameliyatları)
- Devamlı kabızlık - aşırı ıkınma - tuvalette uzun süreli oturma
- Aşırı kilo
- Kazalar
- Sık sık ve uzun süre ağırlık kaldırmak
- Kronik öksürük
İzah Edilemeyen Pelvik Taban Hastalıkları
İzah edilemeyen pelvik taban hastalıkları, tanısındaki zorluklar nedeni ile sıklıkla gözden kaçan bir rahatsızlıktır. Bağırsak ve mesane (idrar torbası) bozukluğunun yanında günlük yaşamı etkileyen ağrıya neden olur. Hastalar bu nedenle uzun süre rahatsızlıklarına çözüm ararlar.
Anlaşılması gereken önemli nokta, idrar torbası ve kalın bağırsağın istemsiz olarak meydana gelen fonksiyonları, istemli olarak kasılabilen pelvik taban kasları tarafından engellenebilmektedir. Bu durum kişinin dışkı ve idrar kontrolü için çok önemlidir. Benzer şekilde ne zaman dışkılamak veya idrar yapmak istenirse, istemli olarak pelvik taban kaslarını gevşetip pelvik tabanın aşağıya doğru inmesine, dolayısıyla ıkınmadan, kolayca idrar çıkarma ve dışkılama yapılmasına olanak sağlanır. Kişinin idrar ve dışkı kontrolünün mükemmel işlemesi için istemli ve istemsiz çalışan bu kas gruplarının tam bir koordinasyon içinde çalışması gerekir. Bu koordinasyon, hayatın ilk yıllarında çok iyi bir şeklide öğrenilir ve farkına varmadan hayat boyunca kullanılır.
Pelvik taban kaslarında zayıflama olduğunda, yukarıda bahsettiğimiz fonksiyonlarda da bozulma olur. Bu fonksiyonların bozulmasının diğer bir nedeni pelvik taban kaslarının gerek istirahat gerekse tam gevşemesi gerektiği, idrar ve dışkılama anında da devamlı kasılı (gerilim) halde olmasıdır. Gevşemesi gereken yerde gevşeyememesi idrar ve dışkılama zorluğunun oluşmasına neden olur.
Her iki kas grubu arasındaki koordinasyon birçok nedenle etkilenebilir. Bu kasları kontrol eden sinir hasarları, geçirilen ameliyatlar, doğum ve kazalar bunlardan birkaçıdır. Bazı kişilerde ise gerilim ve ağrı bu kaslarda farkına varmadan kasılmaya neden olabilir ve tüm bu fonksiyonları etkileyebilir.
Aşırı kasılma sonucu meydana gelen pelvik taban hastalıkları birçok değişik isimle anılır. Bazen belirti ve bulguları birbirine benzer.
Aşağıda bu hastalıklar hakkında kısa bilgi verilmiştir.
Proktaljiya Fugaks (Proctalgia Fugax)
Proktaljiya fugaks'ı olan kişiler makat (anal kanal) ve kalın bağırsağın son kısmında (rektum) ani keskin ağrı hissederler. Ağrı ani şiddetli başlar ve dakikalar içinde tamamen kaybolur. Anal kanalın bir bölümü hassas olabilir. Hastalar bıçaklanma, yanma gibi bir ağrıdan bahsederler. Ataklar sıklıkla dışkılamayı, cinsel ilişkiyi, veya stresi takiben olabileceği gibi bunlara bağlı olmadan da ortaya çıkabilir.
Levator Ani Sendromu
Levator ani, pelvik taban kaslarının önemli bir kısmını oluşturan kasın adıdır. Bu hastalıkta devamlı olarak anal kanal ve rahim dış ağzında (vajen) bir rahatsızlık vardır. Bazı hastalar bunu çok garip ifadeler kullanarak tarif ederler. Kalın bağırsağın son kısmında düğüm atılması, içinde sert bir cisim hissedilmesi gibi tarif ederler. Levator ani sendromu olan kadınlar cinsel ilişki sırasında ağrıdan şikayetçidirler. Bazı hastalarda, kalçadan ayaklara kadar devam eden, kuyruk sokumunu kaplayan ağrılar görülebilir.
Koksidinya (Coccydinia)
Koksidinya (coccydinia) durumunda kuyruk sokumu kemiği üzerinde ağrı vardır. Bazı hastalar burada ateş gibi yanıcı bir ağrıdan bahseder. Kuyruk sokumu ağrıları (koksidinya - coccydinia) kişilerde zaman zaman rahatsızlık hissi uyandırsa da, çoğu zaman da şiddetli ağrılara yol açabilmektedir.
Özelikle kadınlarda görülen ve toplumda sıkça rastlanan kuyruk sokumu ağrıları, verdiği uzun süreli ve şiddetli ağrılarla kişilerin yaşam konforunu büyük ölçüde bozabilir.
Anismus
Dışkılama sırasında pelvik taban kaslarının gevşemesi gereken yerde gevşememesi veya aksine paradoksal (gevşemesi gerekirken kasılması) olarak kasılmasına anismus denir. Bu durumda dışkılama ardından tam boşalamama, dışkılamanın engellenmesi gibi bir his olur.
İşeme Bozukluğu
Pelvik taban kaslarındaki fonksiyon bozukluğu doğal olarak işeme fonksiyonlarını etkiler. Hastalarda işeme zorluğu, kesik kesik işeme, ağrılı işeme gelişebilir.
Dışkılama Zorluğu (Obstrükte Defekasyon) - Kabızlık (Konstipasyon) - Dışkı Kaçırma (İnkontinans)
Kabızlık (konstipasyon), bağırsak hareketlerinin normale göre azalması anlamına gelir. Kişinin sosyal olarak uygun zaman ve yer bulana kadar dışkılama ihtiyacını kontrol etmesine kontinans denir. Bu durumda gaz ya da dışkı kontrolünün kaybolmasına inkontinans (dışkı kaçırma) denir.
Dışkılama sırasında pelvik tabanın yeterince gevşememesi veya pelvik kaslarının zayıflaması sonucu dışkılama işlemi sırasında problemler görülebilmektedir. Yine bu bölgedeki kasların koordineli çalışmaması fonksiyonel bir tıkanıklığa neden olur. Böylece birey dışkısını tam yapamaz veya tam boşalamaz. Tuvalet hissi vardır fakat sık sık tuvalete gitse de dışkıyı tam boşaltamamaktan şikayetçidir. Bazen parmak yardımı ile dışkı boşalmasını sağlar.
Rektal Prolapsus
Rektal prolapsus, kalın bağırsağın son kısmının dışkılama sırasında anüsten dışarı doğru çıkmasıdır.
Aslında bu olay çoğu hastada yaşlanmaya bağlı olarak gelişen bir dizi olayın bir parçasıdır. Sıklıkla kadınlarda ve özellikle çok sayıda doğum ve/veya kronik kabızlık (konstipasyon) ve buna bağlı pelvik taban kaslarının zayıflaması sonucu görülmektedir.
Rektosel
Kalın bağırsağın son bölümü olan rektumun kadınlarda vajinaya (hazneye) doğru bir cep (keselenme) yapmasına rektosel denir. Pelvik taban kaslarındaki zayıflama rektoselin bir diğer nedenidir. Dışkılama sırasındaki ıkınma ile bu keselenme (balonlaşma) iyice belirginleşir. Rektumdan başka organlarda vajinaya doğru cep yapabilirler. Bazı vakalarda pelvik taban kaslarındaki ve destek dokudaki zayıflık nedeni ile rektosel ile birlikte diğer durumlarda (sistosel, enterosel) bulunabilir. Örneğin idrar torbasının hazneye (vajinaya) girmesine sistosel, ince bağırsakların girmesine enterosel denir.
Bu anlatılan durumların dışında da bazı rahatsızlıklar gelişebilir. Kişinin dışkılama veya idrar yapma sırasında, gevşemesi gereken kas grubunun gevşememesi işlemin gerekleşmesini engeller. Bu engeli aşmak için yapılan zorlamalar ve stres zaman içinde hemoroidal hastalıklar, fissür (makatta çatlak), rektosel (kalın bağırsağın son kısmının öne fıtıklaşması) , perineyal çökmeye neden olabilir.
Pelvik Taban Hastalıkları Teşhisi
Pelvik Taban Hastalıklarında Muayene
Ayrıntılı bir hastalık hikayesi ve dikkatli fizik muayene çok önemlidir. Bazen organik rahatsızlıklarda bu bulguları verebilir. Önce altta yatan bir organik hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır.
Pelvik Taban Hastalıklarında Görüntüleme Yöntemleri
Transanal Ultrasonografi
Pelvik taban kaslarının anatomik değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Anal ultrasonografi ile makatı kontrol eden kasları ve fonksiyonları değerlendirmek mümkündür. Özellikle dışkı tutamama, makat çevresinde gelişen apse - fistül hastalığına, makat kanserinde, izah edilemeyen hastalıkların tanısında ve doktorunuzun gerekli gördüğü diğer bazı durumlarda kullanılır.
Anorektal Fizyolojik Testler - Anorektalmanometri
Anal manometri ile makatı kontrol eden kasların dinlenim ve istemli sıkma sırasındaki gücü (internal ve eksternal sfinkter fonksiyonları), kasların uzunluğu (sfinkter uzunluğu), makat ile kalın bağırsak arasındaki uyum (rekto-anal inhibitör refleks) ve rektumun genişleme kapasitesi (komplians) ölçülür.
Anal Manometri
Defekografi
Defekasyon mekanizmasının radyolojik incelemesidir. Dışkılama sırasında kalın bağırsağın son bölümü olan rektum ve makatın değerlendirilmesini sağlayan dinamik bir testtir.
Defekografi
Dinamik Manyetik Rezonans İnceleme
Manyetik rezonans görüntüleme ile pelvik taban kasları, kalın bağırsak ve idrar torbası fonksiyonları değerlendirilir.
Pelvik Taban Hastalıkları Tedavisi
Ayrıntılı bir hastalık hikayesi ve dikkatli fizik muayene çok önemlidir. Bazen organik rahatsızlıklarda bu bulguları verebilir. Önce altta yatan bir organik hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır. Ardından hastanın şikayetleri ve buna bağlı yaşam kalitesindeki etkilenmeler değerlendirilir. Bazen diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri şikayetlerin kontrol altına alınmasını sağlayabilir.
Tedavinin önemli bir bölümü hastaya hastalığının anlatılmasıdır. Kanser gibi kötü huylu bir hastalık olmadığı sadece fonksiyonel bozukluk olduğu açıkça izah edilmelidir. Hastaya istemli kontrol edebildiği pelvik taban kasları ve istemsiz çalışan kalın bağırsak ve idrar torbası kasları hakkında ayrıntılı bilgi verilir. Her ikisinin koordinasyonu ve bu koordinasyonun önemi anlatılır.
Buna ek olarak özel aletlerle hastaya hangi kasları kasması, hangilerini gevşetmesi gerektiği egzersizlerle öğretilir. Biofeedback denilen bu tedavide bir bilgisayar ve görüntülü sistem aracılığı ile egzersizler seanslar halinde yapılır. Bu işlemler sırasındaki kasların elektriksel aktiviteleri de kayıt edilir.
Hastalığın tedavisinde son yıllarda sakral sinir stimulasyonu tekniği de denenmektedir. Sinir uçlarına yerleştirilen özel bir uyarıcı (kateter) ile pelvik taban kaslarının düzenli çalışması sağlanmaktadır.
Bazı durumlarda ilaç tedavisi ile aşırı kasılmaya neden olan kas grubunda gevşeme sağlanabilir. Hastalığın tedavisinde ender olarak cerrahi tedavi de gerekebilir.
Pelvik Taban Hastalıkları Egzersizleri (Kegel Egzersizleri)
Pelvik taban kas egzersizleri, pelvis ve rektal bölgeyi [kalın bağırsağın son bölümü olan anüs (makat) açıklığını] çevreleyen kasların fonksiyonunu güçlendirmek için uygulanan bir metottur. Vücudumuzdaki kasları daha iyi ve etkili kullanmak için uygulanan bir yöntemdir. Dışkılama işlevinin kontrolünü sağlamak için kullanılabilir. Dış kısımda bulunan (eksternal) anal sifinkter ve puborektalis isimli irademizle kontrol edebildiğimiz (istemli) kaslar bu fonksiyonu kontrol eder. Pelvik tabandaki kaslar gergin durarak mesaneden (idrar torbası) idrar, kalın bağırsaktan ise dışkı (gaita) kaçmasını önler. İdrar veya büyük abdest (gaita) yapılacağı sırada bu kaslar gevşerler. Daha sonra kontrolü sağlamak için tekrar kasılırlar.
Pelvik Taban Hastalıklarında Hatırlanması Gerekenler
- Pelvik taban, pubik kemik (leğen kemiğinin ön kısmı) ve omurga kemiğinin alt kısmı (kuyruk sokumu kemiği) arasında bir hamak gibi asılı duran kas tabakalarıdır.
- Pelvik taban (leğen kemiğinin alt destek tabanı) birçok kas grubunda oluşur.
- İdrar torbası ve kalın bağırsağın istemsiz olarak meydana gelen fonksiyonları, istemli olarak kasılabilen pelvik taban kasları tarafından engellenebilmektedir.
- Pelvik taban hastalıkları tanısındaki zorluklar nedeni ile sıklıkla gözden kaçan bir rahatsızlıktır.
- Ayrıntılı bir hastalık hikayesi ve dikkatli fizik muayene çok önemlidir. Bazen organik rahatsızlıklarda bu bulguları verebilir. Önce altta yatan bir organik hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır.
- Pelvik taban kas egzersizleri, pelvis ve rektal bölgeyi [kalın bağırsağın son bölümü olan anüs (makat) açıklığı] çevreleyen kasların fonksiyonunu güçlendirmek için uygulanan bir metottur. Pelvik egzersizler pelvik kasları güçlendirerek, bu kasların destek gücünü tekrar arttırır. Vücuttaki diğer kaslar gibi bu kaslar da egzersizle daha kuvvetli hale gelir.