Kolon Kanseri Ameliyatı Sonrası Dışkı Kontrol Problemleri Olur mu?
İçindekiler
Kolon Kanseri Ameliyatı Sonrası Dışkılama Sorunları
Kolon kanseri ameliyatı sonrası dışkı kontrolü ile ilgili problemlere geçmeden önce normal dışkı kontrolünü kısaca gözden geçirelim.
Dışkı Kontrolü Nasıl Sağlanır?
Kalın bağırsak, mide-bağırsak kanalının son bölümünü oluşturur. Bu nedenle kolon (kalın bağırsağın ilk bölümü) veya rektum (kalın bağırsağın son kısmı) kanserinin tedavisi bağırsak işlevlerini ve bazen de dışkı kontrol işlevini etkiler.
Kişinin sosyal olarak uygun zaman ve yer bulana kadar dışkılama ihtiyacını kontrol etmesine kontinans denir. Dışkı kontrolünün sağlanması karmaşık bir olaydır. Anatomik yapı, dokuların duyusal iletimi, dışkılama ihtiyacının hissedilmesi bu işlev için gereklidir.
Günde yaklaşık 2-3 litre (2000-3000 mililitre) sıvı ince bağırsaklardan kalın bağırsağa geçer. Kalın bağırsak bu sıvıları ve içinde bulunan vücut için önemli elemanları emerek kana geçirir, geride kalanlar dışkının oluşmasını sağlar. Bu sıvıların geri emilim işleminden sonra yaklaşık 250 mililitre hacmindeki dışkı kalın bağırsağın son kısmı olan rektuma ulaşır.
Dışkı Oluşumu
Rektum, kalın bağırsağın son 15 cm uzunluğundaki bölümü olup makat ile dış ortama açılan kısımdır. Dışkı için bir depo görevi görmenin yanında genişleyebilme özelliği ile gelen dışkıya göre iç hacmini de arttırabilir.
Rektum makat (anüs) ile devam eder. Anüs (makat) etrafını saran iç, dış kaslar ve iç yüzünü örten çok hassas bir örtü tabakasına sahiptir. Bu bölgenin hassas sinir uçları, kayganlaşmayı sağlayan salgı bezleri, iç ve dış damar yapılarına da (hemoroidal toplar damarlar) sahip olması önemli fonksiyonlar için gereklidir.
Dışkılama işlevi rektumun dışkıyla dolması ve rektumun duvarlarının gerilmesi ile algılanır. Rektum duvarlarının gerilmesi normalde kasılı olan makat etrafındaki iç kasın (internal anal sfinkter) gevşemesine neden olur. Böylelikle rektum içinde gerilmeye neden olan maddeler aşağıya doğru iner ve çok hassas sinir uçları ile kaplı makatın (anüs) iç yüzünü örten tabakaya temas eder. Bu örnekleme refleksi sayesinde kişi rektum içinde gaz, sıvı veya katı dışkı olup olmadığını algılar. Bu bilgi beyine iletilir ve kişi rektum içindekileri boşaltıp boşaltmama kararını verir. Bu gerilmeye neden olan gaz ise dışkılamaya gerek kalmadan kişi tarafından çıkarılabilir.
Dışkılama işlevinin olabilmesi için makatın (anüsün) etrafını saran ve istemli olarak çalışan dış kasın leğen kemiğinin içinde bulunan kaslar (pelvik taban kasları, puborektal kas) ile beraber gevşemesi gerekir. Böylece rektum ile makat arasındaki açılanma kaybolur ve ıkınma ile beraber karın içi basıncı arttırılarak dışkılama sağlanır. Sosyal olarak zaman ve yer problemi varsa beyin bu dışkılama işlevini erteleyebilir. Kişi gevşemesi gereken kasları aksine sıkarak dışkısını geri rektuma gönderir ve dışkılama işlevini erteler.
Kolon Kanseri Ameliyatı Sonrası Dışkı Kontrol Problemi
Kolon (kalın bağırsağın rektum hariç geri kalan bölümü) kanserlerinde cerrahi tedavi sonrası dışkı kontrol problemi pek gözlenmez. Hastalığın olduğu bağırsak bölgesinin cerrahi olarak çıkarılması, kalın bağırsağın geride kalan kısımlarındaki fonksiyonları pek etkilemez. Geride kalan kalın bağırsak bölgesi sıvı ve önemli elementlerin geri emilimini yapar. Bazı hastalarda çıkarılan bölgenin miktarına göre kalın bağırsak bölgesindeki azalma ile orantılı olarak dışkının sıvı içeriği artabilir. Sıvı içerikli dışkının fazla miktarda rektuma dolması dışkı kontrol mekanizmalarını zorlar. Sıvı halde olan dışkının kontrolü daha zor olduğu için bazı hastalarda dışkı kontrol problemleri yaşanabilir. Zaman içinde vücut kısalan kalın bağırsağa adapte olur ve problem ameliyattan sonraki ilk 6 ay-1 yıl içinde belirgin düzelme gösterir.
Hastalığın tedavisi için verilen kemoterapi ilaçları da (5-fluorourasil, irinotekan) dışkı kontrolünün bozulmasına neden olabilir. Bu ilaçların ishal yapıcı yan etkileri dışkı kontrolünü zorlaştırabilir. İlaç tedavisi bitince bu problem kendiliğinden düzelir.
Kolon kanseri ameliyatı sonrası dışkı kontrol problemi olanlarda diyete dikkat edilmesi, bol sıvı alınması, yüksek lifli gıda tüketilmesi, ishal önleyici ilaçlar kullanılması ile problem giderilebilir.