Kolon Kanseri Tedavisi
Laparoskopik Cerrahi

Laparoskopik Cerrahi

Laparoskopi ve Laparoskopik Cerrahi

Minimal İnvaziv cerrahi

Gelişen teknolojik imkanlarla birlikte artık karın içi ameliyatlarının bir çoğu karnı açmadan yapılabilmektedir. Laparoskopik cerrahi ile temel cerrahi prensipleri aynı olmakla beraber açık cerrahiden (klasik cerrahi) en önemli farkı karın cildine yapılan büyük kesilerin önlenebilmesidir. Laparoskopik ameliyatlar, karın duvarına açılan, hemen hemen kalem çapı büyüklüğündeki deliklerden yerleştirilen tüplerin içinden geçirilen video kameralar ve özel aletlerle yapılmaktadır. Bu yöntem yaklaşık 100 yıldır kadın doğum alanında uygulanmaktadır. Genel cerrahi alanında ise özellikle safra kesesi ameliyatlarında yaygın olarak tercih edilmiştir. Ardından diğer karın içi ameliyatlarında başarı ile kullanılmıştır. Son 10 yıl içinde kalın bağırsak cerrahisinde (kolon ve rektum cerrahisi) kullanılmaktadır.

Laparoskopik Cerrahi Uygulama Alanları

Açık ameliyata göre daha avantajlı olması nedeniyle hem doktor hem de hastalar tarafından tercih edilen laparoskopik yöntemler uygun vakalarda kalın bağırsak kanseri tedavisi gibi daha zor ameliyatlarda bile başarılı sonuçlar vermektedir.

Hastalıkları tedavi amaçlı kullanımın yanında teşhis amaçlı olarak rahatsızlıkların nedenlerini bulmak amacıyla da kullanılmaktadır. Tanı konulamayan karın içi rahatsızlıklarda laparoskopik yöntem kullanılarak kamera ile karın içi boşluğu değerlendirmesi yapılabilmektedir.

Günümüzde uygun hastalarda laparoskopik ameliyatlar neredeyse tüm karın içi rahatsızlıklarda kullanılabilmektedir. Bunlardan başlıcaları;

  • Safra kesesi ameliyatı
  • Fıtık ameliyatı
  • Dalak ameliyatı
  • Böbrek ameliyatı
  • Böbreküstü bezi ameliyatı
  • Mide fıtığı ameliyatı
  • Şişmanlık ameliyatı
  • İnce ve kalın barsak ameliyatları

Özellikle kalın bağırsak cerrahisinde laparoskopik cerrahi ile tedavi edilebilecek hastalıklar;

  • Crohn's hastalığı
  • Kalın bağırsak kanseri - Kolon / Rektum kanseri
  • Divertikülozis
  • Ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP)
  • Rektal Prolapsus
  • Ülseratif kolit

Laparoskopik Cerrahi Kimler İçin Uygundur?

Tüm hastalar laparoskopik cerrahiye uygun olmayabilir. Özellikle sağ ve sol kolonu (kalın bağırsağı) tutan iyi huylu ve komplike olmayan (problemsiz) lezyonlar için uygundur. Her bireyin anatomisinin birbirinden farklı olması nedeni ile de bazen laparoskopik başlanan girişimler açık ameliyata dönülerek tamamlanabilir. Hangi yöntemin sizin için uygun olduğunu doktorunuza (cerrahınızla) konuşmalısınız.

  • Karın duvarında enfeksiyonu olanlarda
  • Kanama bozukluğu olan kişilerde
  • Bağırsak tıkanıklığı olan kişilerde
  • İleri evre kanserlerde
  • Karın içi enfeksiyonu - yaygın peritoniti olan bireylerde
  • Gebelik (Bazı dönemlerinde)
  • Geçirilmiş karın ameliyatları olanlarda
  • Ağır solunum ve kalp bozukluğu olan kişilerde
  • Aşırı şişman hastalar
  • Diğer

Bu durumlarda laparoskopik ameliyat uygun olmayabilir. Her hastanın kendine özgü durumu olduğu için doktor hastanın yaşı, altta yatan hastalıkları, hastalığının derecesi, eski ameliyatları, vücut yapısı gibi birçok özelliğini değerlendirerek ameliyatın laparoskopik olup olmayacağına karar verecektir. Ameliyatın açık veya laparoskopik olması hastalığın tedavisi açısından fark etmemektedir. Önemli olan doğru tanı ve doğru ameliyatın yapılmasıdır. Laparoskopik veya açık ameliyat olması sadece estetik açıdan önem kazanmaktadır.

Laparoskopik Cerrahi Nasıl Yapılır?

Laparoskopi, karın bölgesinden (5-10mm'lik kesi ile) kamera ile girilerek karın içindeki organları incelemek anlamına gelir. Kameranın girdiği yer haricinde ameliyatın şekline göre karın bölgesinde farklı yerlere 2 - 4 adet daha (5-10mm'lik) küçük kesiler yapılabilir. Sonuç olarak ortalama 3-4 adet boru (trokar) karın içine yerleştirilir. Bu borulardan karın içine uzatılan kamera ve aletler yardımı ile ameliyat yapılabilmektedir.

Açık ameliyatlardan temel farkı cerrahi alanın çıplak göz yerine "trokar" adı verilen kılıflara yerleştirilen kamera aracılığı ile karın içi organlarının televizyon ekranından (monitörden) görülmesi, el ve açık cerrahi aletler yerine yine trokarlardan yerleştirilen özel laparoskopik aletlerin kullanımıdır.

Teknik açıdan bakıldığında, kamera sayesinde çıplak gözle görülenden en az 20 kat daha büyük ve ayrıntılı bir görüntü elde edilebilmesi ve anatomik yapıların daha ince detaylarına kadar görülebilmesi ciddi bir avantaj getirir. Ayrıca açık cerrahide görülemeyen ve ulaşılamayan yerlere de açılı kameralarla ulaşabilir ve görüntü alınabilir. Fakat açık ameliyatlarda hasta olan organları elle direkt olarak değerlendirmek - muayene etmek mümkün iken bu yöntemde dokunma duyusu olmadan ameliyat yapılmaktadır.

Geleneksel açık cerrahi işlemlerde cerrah karında en az 10 ila 20 cm arasında bir karın kesisi yapar. Laparoskopik, daha çok bilinen adıyla kapalı ameliyatlarda ise karında yarım ile bir santimetre arasında 3 - 4 küçük kesi yapılır. Karın içindeki organların daha iyi görülmesi ve daha rahat çalışması için karın içi karbondioksit gazı ile şişirilir. Kesilerden yerleştirilen kamera ve el aletleri yardımıyla karın içerisi açık ameliyata göre çok daha büyütülmüş olarak televizyon ekranından (monitörden) izlenerek ameliyat gerçekleşir. Bu sayede vücuda en az zarar verilerek (minimal invaziv cerrahi) istenen müdahale yapılmış olur.

Laparoskopik Cerrahi

Laparoskopik Cerrahi

Kesilere yerleştirilen kameralar sayesinde iç organların büyütülmüş görüntüleri monitöre yansıtılır. Ameliyat bu görüntüler sayesinde yapılmaktadır. Bu ameliyatlarda cerrahın göz-el koordinasyonu ve tecrübesi açık ameliyatlardan çok daha önemlidir. Laparoskopik alanda deneyimli bir cerrah, iki boyutlu görüntüyü izleyerek üç boyutlu düzlemde ameliyatı gerçekleştirmektedir. Günümüzde üç boyutlu sistemlerde mevcuttur.

Neden Laparoskopik Cerrahi? (Kapalı Ameliyat)

Laparoskopik cerrahinin amacı büyük bir kesiden kaçınmaktır. Normal cerrahi ile karşılaştırıldığında çok daha az ağrıya sebep olur. Ayrıca hastanede kalış süresinin kısa olması günlük aktivitelere daha kısa sürede dönme, daha az nedbe dokusu (iz) bırakma gibi avantajları da mevcuttur. Hastalar açısından, açık cerrahi ile karşılaştırıldığında araştırmalarda belirlenmiş birçok fayda sağlanmaktadır.

Avantajları şu şekilde sıralanabilir;

  • Operasyonlar geniş kesi yapılmadan, yani karın açılmadan gerçekleştirilmektedir. Ciltte geniş ameliyat izi olmaz.
  • Laparoskopi ameliyatları mikro-cerrahi prensipleriyle yapıldığından, karın içerisinde ve ameliyat alanlarında minimal hasar meydana gelmekte ve iyileşme daha kolay ve çabuk olmaktadır.
  • Karın içinde gözlenmesi en zor bölgeler laparoskopi yöntemiyle rahatlıkla görülebildiğinden tedavi imkanı ve başarısı artmaktadır.
  • Laparoskopik ameliyatlar sonrası hastanın ağrı şikayeti daha az olduğundan hastanın genel durumu daha iyi olmaktadır.
  • Laparoskopik ameliyatlar sonrası hastanede kalış süresi daha kısadır. Çoğunlukla aynı gün veya ertesi gün taburcu olunmaktadır. Hastanın ayağa kalkma ve normal fiziksel aktivitesine kavuşması daha kolay ve hızlı olmaktadır. Karın duvarı açılmadığı için hasta daha çabuk iyileşir.

Günümüzdeki tedavi imkanları ile açık cerrahi ve laparoskopi cerrahi açısından her ne kadar yukarıda anlatılan farklar olsa da en önemli nokta doğru tanı ve doğru ameliyat yönteminin uygun hasta için kullanılmasıdır. Yani kısaca bir ameliyatın laparoskopik yapılması (kapalı ameliyat ile yapılması) hastanın daha iyi bir tedavi olduğu anlamına gelmemelidir. Bunun tam tersi de doğrudur. Açık ameliyat (klasik ameliyat) olmuş bir hasta daha kötü bir tedavi almış demek değildir.

Laparoskopik Cerrahi Güvenli Olabilir Mi?

Laparoskopik bağırsak cerrahisi bu teknik için özel eğitim almış bir cerrahi ekip tarafından yapıldığı zaman açık cerrahi metod kadar güvenlidir.

Laparoskopik cerrahinin en büyük dezavantajları daha pahalı teknik donanım gerektirmesi, kullanılan aletlerin pahalı olması, eğitim sürecinin normal cerrahiden uzun olması, dokunma hissi ve üçüncü boyutun olmamasıdır.

Laparoskopik Cerrahi Komplikasyonları

Laparoskopik cerrahi ile tedavi güvenlidir. Fakat çok ender gelişebilecek olan yan etkiler (komplikasyonlar) ve riskler vardır. Bunlar enderdir fakat olasılıkları vardır. Bunları bilmeniz olası gelişebilecek komplikasyonların erken tanımlanması ve tedavisine yardımcı olur.

Bu olası yan etkiler ve riskler tek başına laparoskopik yönteme veya ameliyat tekniğine ait olabilir.

  • Karın boşluğunu şişirmek için kullanılan CO2 (karbondioksit) gazı cilt altı dokularda birikebilir. (Deri altı amfizemi). Bu birikim karın duvarında, göğüs kafesi üzerinde, boyunda ve genital bölgede şişmeye yol açabilir.
  • Trokarların karın boşluğuna yerleştirilmeleri sırasında bazen damarlarda yaralanma ve buna bağlı kanamalar oluşabilir.
  • Mide, bağırsak ve idrar torbası (mesane) yaralanmaları laparoskopi sırasında oluşabilecek bir komplikasyonlardır.

Hatırlanması Gereken Noktalar

  • Açık ameliyata göre daha avantajlı olması nedeniyle hem hekim hem de hastalar tarafından tercih edilen laparoskopik yöntem birçok karın içi hastalığının tedavisinde kullanılmaktadır.
  • Açık ameliyatlardan temel farkı cerrahi alanın çıplak göz yerine "trokar" adı verilen kılıflara yerleştirilen kamera aracılığı ile televizyon ekranından (monitörden) görülmesi, el ve açık cerrahi aletler yerine yine trokarlardan yerleştirilen özel laparoskopik aletlerin kullanımıdır.
  • Tüm hastalar laparoskopik cerrahiye uygun olmayabilir. Hangi yöntemin sizin için uygun olduğunu cerrahınızla kararlaştırmalısınız.
  • Laparoskopik cerrahinin amacı büyük bir kesiden kaçınmaktır. Normal cerrahi ile karşılaştırıldığında çok daha az ağrıya sebep olur. Ayrıca hastanede kalış süresinin kısa olması günlük aktivitelere daha kısa sürede dönme, daha az nedbe dokusu (iz) bırakma gibi avantajları da mevcuttur.
  • Laparoskopik bağırsak cerrahisi bu teknik için özel eğitim almış bir cerrahi ekip tarafından yapıldığı zaman açık cerrahi metot kadar güvenlidir.
  • Laparoskopik cerrahi ile tedavi güvenlidir. Fakat çok ender gelişebilecek olan yan etkiler (komplikasyonlar) ve riskler vardır. Bunları bilmeniz olası gelişebilecek komplikasyonların erken tanımlanması ve tedavisine yardımcı olur.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Ülkemizde Kolon Kanserinin Önemi

Ülkemizde Kolon Kanserinin Önemi

Anal Hijyen

Anal Hijyen

Rektum Kanseri (Kalın Bağırsak Kanseri)

Rektum Kanseri (Kalın Bağırsak Kanseri)

Prof. Dr. Ayhan Kuzu, kolon kanseri tedavisini dünyaya yayacak

Prof. Dr. Ayhan Kuzu, kolon kanseri tedavisini dünyaya yayacak

Kolon Kanserinde Radyoterapiye Kimlerin İhtiyacı Olur?

Kolon Kanserinde Radyoterapiye Kimlerin İhtiyacı Olur?

Doktora Sor
Instagramda Takip Et